Nereden aldığınızın ne önemi var her yer kazandırıyor

Soru
Merhaba, Bu ülkede hayatımızı ev sahibi olmak için harcıyoruz. Bir nevi devlet hayatımızdan çalıyor da diyebiliriz. Dünyanın en ilkel işlerinden biri olan ev yapmak için herhangi bir bilgi beceri setine ihtiyacınız yok. Uzak atalarımız da bizim gibi taşları üst üste koyarak çeşitli barınaklar yapmışlar. Günümüzde mesele barınak fetişizminin ulaştığı boyutlarda. Müteahhitlik gibi ilkel bir iş ülkemizde siyasetin finansmanını sağladığı için her daim iktidara yakın olmak müteahhitliğin ilk şartıdır. Gerisi gelir. Müteahhitlik yapmanız için çeşitli kişi ve kurumlarla çoğu zaman akçeli ilişkiler geliştirmeniz gerekir. Bu da haliyle maliyetleri yükseltir. İstanbul göç aldığı için ev yapılan bir şehir değildir. Ev yapıldığı için göç alan bir şehirdir. Tüm yatırımları bir şehre yığıp ülkenin 1/4'ünü bu şehre yığmak keskin bir vizyonsuzluk ve çapsızlık örneğidir. Aynı sayıda evin yapılmasına New York veya Roma'da da izin verseniz oraların da nüfusu artar. İç göç ülkemizin büyük problemlerinden biridir. Bu daha çok idarenin topluma ve ekonomiye bakışıyla ilgilidir. Ve emlak fiyatlarının artması daha fazla ev yapılmasına bağlıdır. Daha çok ev daha çok göç demek ve bu da fiyatların artması anlamına gelir. İstanbul özelinde konuşursak yine fiyatlar TL cinsinden düşmemiştir. Bu tür bir rantı -haksız kazanç diyebiliriz- kimse bırakmak istemez. Barınma sorunu günümüz Türkiye'sinde devlet eliyle insanlar için en önemli sorunlardan biri haline getirilmiştir. Önce ortada bir sorun olduğunu görüp sonrasında bunu doğru teşhis edersek tedaviyi de doğru uygulayabiliriz. Onun dışında nereden ev alınacağı filan teferruattır. Nereden alırsanız alın bu politikalarla zaten hepsi kazandırıyor. 3 kuruş aşağı veya 5 kuruş yukarı. Ne fark eder.



Yanıt : Merhaba. Öncelikle entellektüel ve eleştirel bakış açınız için teşekkür ederim. Bu bakış açısı sayesinde biz de klasik sorulardan kurtulmuş oluyoruz:)) Olaya daha makro bakabilme fırsatı buluyoruz. 1) İstanbul için 3+1 veya 4+1 ev beyaz yakalı çiftin 10 yıllık birikimlerini peşinat yapıp, gelecek 10 yılda yapacakları tasarrufu ipotek olarak vermeleri anlamına geliyor. Bu çok acı bir durum. Bu görüşünüze aynen katılıyorum. 2) Mesele barınmak değil. Mesele insanların lükse ve konfora yatırım yapması. sıkıntılar da burada başlıyor. İnsanlar doğasını gereği hep daha fazlasını istiyor. 3) Finansal Kapitalizm hayatımızın her yerinde. Konut maliyetlerinde arsa sahiplerine ödenen fazladan bedel, kullanılan ticari krediler ve konut kredilerinin maliyeti ödenen rüşvetlerden daha fazla:)) 4) Göç meselesi 1946'da beri gündemde. Artık İstanbul ve Marmara iç göçü eskiye oranla daha düşük oranda alıyor. Anadolu'da konfor seviyesi daha yüksek. 5) Kapitalizmin rüyası 2 anahtarı gösterir. Birisi evdir. Diğeri araba. Bunu "devlet eli"olarak yorumlamak doğru sonuç vermez. 6) İstanbul ve Türkiye'de temel sorun barınma değil. Nitelikli konut sorunudur. Bu kadar inşaat yapılıyor. Hala İstanbul ve Türkiye'de konutların yüzde 50'si depreme karşı dayanıklı hale getirilemedi.
Tebernüş Kireçci tarafından yanıtlandı.
30 Mart 2016 | 10:07 emrah çevik 5683 Kişi okudu

Yorumlar

    Henüz yorum yok.
    Üye işlemlerinden üye olup / giriş yaparak sizde yorum yapabilirsiniz. Üye işlemleri için tıklayın