Esenyurt

Tebernüş Bey Merhaba; Esenyurt konusunda sizinde eksik bildiğinizi düşündüğüm bir konuyu paylaşmak istiyorum. İbb imar yönetmeliği ( bu esenyurt Belediye'sinden de önce çıkmış bir yönetmelik) 20.000 m2 ve üzeri inşaat alanına sahip yapıların avan proje onaylarının ibb onayını ister. İlçe belediyeleri avan projeye göre inşaat izni verir. Toki min ibb den bağımsız imar uygulama yetkisi olduğundan emlak gyo uygulamaları bu kapsam dışındadır. Bu kapsamda esenyurtta bir çok proje sahibi bu uygulamayı bilmesine rağmen ve plan notlarında avan proje onayına göre uygulama yapılacağı yazılmasına rağmen yüksek kar hırsı ve şark kurnazlığı ile vatandaşı aldatarak maket satışı yapmıştır. Esenyurtta mevcut yapılaşmaya izin verilmesi halinde ne altyapı, ne de trafik sıkışıklık maliyeti halihazırdaki oluşan mağduriyet maliyetinden az olacaktır. Önce ahlaksızlık yap, aç gözlülük yap 5 blok yerine 10 blok, 1 emsal yerine 3 emsal yap sonra İBB nin problemi bu diye mağdur vatandaş üretip siyaset yoluyla ticari ahlaksızlığını kamu kurumları üzerine transfer etmeye kalk. Sorun imar değil Ticari Ahlak sorunudur. Girişimci riskleri, zamanı, maliyeti ve proje yönetimini becerebilendir. Bunları beceremeyen kasaba tüccarıdır.

Cevap : Merhaba. 1) Hak ve hukuktan daha önemlisi vicdandır... Mantıktır... 7-8 ya da 10 emsalin savunulacak hiçbir tarafı yok. Baştan sona yanlıştır. 2) Esenyurt'tan ev alanlar daha nitelikli konut alamadığı yani bütçesi buna el verdiği için orayı tercih ettiler. Başka alternatifleri yoktu. 3) İstanbul'da TOKİ ve KİPTAŞ alt veorta gelir grubuna yönelik ihtiyacı karşılayamadığı için Esenyurt Belediyesi çözümü emsali artırarak ucuz konut üretiminde buldu. TOKİ ve KİPTAŞ görevini düzgün yapsaydı Esenyurt'tan ev alan aileler doğal olarak devlet güvencesini tercih ederdi. 4) Esenyurt'ta yapılan imar ve şehircilik açısından htdır. Ama bu hata yapılırken İBB sesini çıkartmadı. Daha önceden müdahale etseydi haklıydı. Ama on binerce aile yılları birikimini buraya yatırdı. Mağdur olanlar bu aileler. 5) Esenyurt'takine benzer imarlar Şişli, Kağıthane, Beşiktaş, Beyoğlu ve Sarıyer'de de var... Oralarda yapılan şehircilik açısından doğru mu? Mecelle Hukuku'nun en önemli maddelerinden birisi "Kötü emsal, emsal olmaz" şeklindedir. Bu görüşe aynen katılıyorum. Ama on binlerce aileyi mağdur etmemek adına İBB yönetiminin Şişli, Beiktaş, Kağıthane ve Sarıyer'de gösterdiği müsamaha veya hoşgörünün bir benzerini Esenyurt'taki imar sorununda göstermesi çok mu zor?