ev satın alırken ödenen peşinatın geri alınması

Soru

iyi çalışmalar 1 yıllık bir bina nın satışı ile ilgili olarak emlakçıyla anlaşmaya vardık.fakat konut kredisi anlaştığımızdan daha yüksek oranlarda çıktı.bunun üzerine ev alımından vazgeçtik.emlak firmasıyla herhangi bir sorun çıktığı durumda peşinatın geri verileceği konusunda anlaştık fakat ev sahibi peşinat konusunda zorluk çıkarıyor.bu durumda ne yapmam lazım

Tebernüş Kireçci tarafından yanıtlandı.
02 Nisan 2020 | 17:32 koray aykaç 1357 Kişi okudu

iskansız ruhsat alma sorunu

Soru

Merhaba, Ben Yeni Bir Köy Yufkası Dükkanı Açtım Lakin Binanın İskanı Olmadığı İçin İmalat Ruhsatı Vermiyor Çankaya Belediyesi Ne Yapabiliriz?

Tebernüş Kireçci tarafından yanıtlandı.
01 Nisan 2020 | 19:13 ünal koç 1909 Kişi okudu

Arz Fazlası ve Eksiği Şehirler

Soru

Merhaba Arz fazlası ve eksiği olan şehirler hakkında bilgi verebilir misiniz? İstanbul arz fazlasına sahipmidir? Gerçi koca bir şehrin alt kırılımları bile farklıdır. Beylikdüz Esenyurt ve Halkalı bölgesi için yanıt verebilir misiniz? Ayrıca bu bilgilere grafiğe ulaşabileceğim bir link var mıdır?

Tebernüş Kireçci tarafından yanıtlandı.
01 Nisan 2020 | 10:30 orhan ince 4737 Kişi okudu

Kayseride Konut Satışını Eksper Engelliyor mu

Soru

20 Mart 2020 tarihinde konutta son peşinat yüzde 10'a inmiş iken bir öğretmen olarak ben de konut sahibi olur muyum acaba diye Kayseride Ziraat Katılım'a başvurdum. Elimde 40 bin TL civarı nakit para vardı. Valiliğe yani şehir merkezine 15 dk. yürüme mesafesinde bir daire buldum. 3 artı 1, merkezi pay ölçerli, GD cephe, 4 yıllık bir binada, meskeni alınmış, 11 katlının 9. katı, içi full yapılı, tapuda baktım sorunu borcu yok, çift asansörlü vs. bir daire. Uzun süredir Kayseri Emlak piyasasında da yaprak kımıldamadığını bilerek şu virüs zamanında bankanın tüm istediği evrakları ortada dolaşarak tamamladım. 265 bin TL nakit kredi istedim. Bankadakiler çok ilgili ve çalışkanlar hemen hallettiler ve kredim onaylandı. Ev 290 bin TL ilanda idi ve 5 bin TL indirimle ev sahibiyle anlaştım. Ne o biraz daha inmeye razı oldu ne ben 1000 TL daha peşinat bulamam diye çıktım. Anlaşma sağlandı. Ama eksper işi bozdu. Eksper isteği yapıldı. Kapıcı karşılamış onları ben veya ev sahibi gitmedik bile. Virüs kapsamında böyle çalışıyorlarmış daireye bile girmemiş beyfendiler. Kapıcıya haber salmıştım, kaça aldılar diye sorarlarsü 300 bin TL de, demiştim. Sormuşlar da bu cevabı vermiş kapıcı. İçeri bile girmemişler dedim ya. Üstelik konut boş idi. Eşya bile yoktu. Dışarıdan resim çekip gitmişler. Bir dahaki haftaya kadar rapor bekledik. Katılımdan ilgilenen memur bir sabah beni aradı. Eksper raporunun geldiğini 280 bin belirlendiğini, iş bozulmasın diye itiraz ettiğini ama red cevabı geldiğini söyledi. Memur bana kar marjı falan dedi ama tam anlamadım. Evi satan daha aşağı inmedi, ben de 5 bin daha bulamam bu ortamda. Bu ev kaldı. Memur Bey sağolsun, dosya kalsın 15 güne kadar başka ev bul, eksper gönderelim, diyor. 1000 TL üzeri eksper parası yandı zaten. Ben o parayı ne halle kazanıyorum. Artık ev bulup eksper gönderecek cesaretimi kırdılar. Kalsın dedim, sayın Cumhurbaşkanı konut piyasası ölmesin, iş olsun, vergi alınsın, diye uğraşıyor, bu eksperler neyin peşinde anlamadım. Size sorum şu: Bu eksperleri şikayet etmeli miyim. Kar marjı nedir, bu bir engel midir. Kayseride şehir merkezinde 4 yıllık bir daire için 290 bin çok mudur? Teşekkür ettim. Kendinize iyi bakın.

Tebernüş Kireçci tarafından yanıtlandı.
01 Nisan 2020 | 09:50 Metin Bey 2557 Kişi okudu

2020 ve sonrası gayrimenkul piyasasının durumu ne olur?

Soru

Hocam selamlar. Küresel salgın ve ekonomik kriz ölçeğinde düşünüldüğünde bundan sonra gayrimenkul piyasasının durumu ne olur? Gayrimenkul piyasası ciddi bir durgunluğa girer mi? Kısa, orta ve uzun vadede bizi neler bekliyor?

Tebernüş Kireçci tarafından yanıtlandı.
01 Nisan 2020 | 02:09 Fatih Özdamar 5170 Kişi okudu

Virüs salgınının emlak piyasasına etkisi

Soru

Corona virüs salgını ülkemizde ve dünyada milyonlarca kişiyi evine hapsetti. Bu durumun mutlaka ekonomik sonuçları olacaktır. Emlak piyasasına olan etkileri konusunda öngörünüz nedir? Emlak yatırımı için harekete geçmeli mi yoksa beklemelimiyiz?

Tebernüş Kireçci tarafından yanıtlandı.
01 Nisan 2020 | 01:13 Mustafa Parıldar 4715 Kişi okudu

tuzla daki ev satilir mi?

Soru

Merhaba tebernus bey nasilsiniz?ben izmir gaziemir den ev aldim 270 kredi cektim ve 350 geri odemeli...bizim tuzla da evliya celebi mahallesinde bir dairemiz var.satabilirsek 450bine satmak istiyoruz.fakat bu koronavirus nedeniyle karar veremiyoruz onumuzu goremiyoruz. Aslinda1500 lira geliri olan kiraya vermek istiyorduk..lutfen yardimci olur musunuz.satmak mi mantikli yoksa kiraya vermek mi.şimdiden tesekkur ederim iyi geceler...

Tebernüş Kireçci tarafından yanıtlandı.
31 Mart 2020 | 23:30 Ahmet soysal 1545 Kişi okudu

Devrim Özünsal bey'in antitezine cevap

Soru

Salgın ile alakalı dünyada herşey söyleniyor basında haberler yer alıyor yanlız bir şekilde anlayamadığımız ve cevap bulamadığımız çok şey var. Bunu bütün dünya da söyleyenler dillendirenler çoğalmaya başladı. Tabii ki bunları ana akım medya da bulamayız ;). Hastalık var fakat oranlara bakıldığında başka birşeylerin de döndüğü hissine kapılmadan edemiyor insan. Dünya da yoksa gizli bir yönetim devri yada gizli bir darbe mi olmakta yada yaklaşmakta? Virüsün hangi iklimlerde daha tehlikeli hale geldiği yada nasıl yayıldığı ayrı bir konu, oralara hiç girmeyeceğim. Bize aceba virüsü gösterip başka planlar mı devreye giriyor, ben işin orasıyla ilgileniyorum. Virüs yok demiyorum yanlış anlaşılmasın fakat virüs önceden belirlenmiş olan yeni bir dönem'e geçiş yapmak için bir bahane mi onu merak ediyorum. Herneyse bütün dünya artık hiç bir şey'in eskisi gibi olmayacağı konusunda hemfikir olmuş durumda. Zorunlu test ne kadar doğru bir metot yada testler ne kadar güvenilir. Gercekten böyle birşey'e gerek var mı? Bizim DNA bilgilerimizin başka şeyler için kullanılmayacağının garantisi varmı? Aşı zorunluluğu gelirse bu aşı'yı ortaya çıkaranlar'a gerçekten güvenebilecekmiyiz? Beyefendi biraz da naif bir bakış açısıyla "Dünya sağlık örgütünün sitesinden başka hiç bir kaynağa güvenmem" demekte. Öyle demeye devam ederse maalesef bir çok konu da kandırılmaya özellikle önümüzdeki dönem de müsait olacak demektir. Başımıza hep ne geliyorsa bu güvendiğimiz kurumların dediklerini yapmaktan geliyor ;).Aynı WHO(dünya sağlık örgütü) mensupları CORONA ile ilgili defalarca çelişkili açıklamalar yaptılar. Senelerce dünya nüfusunun azaltılması için raporlar yazan açıklamalar yapan bilim adamlarını finanse ettiler. En son Microsoft'taki görevinden istifa eden Microsoft CEO'su Bill Gates ki yıllardır WHO'nun en büyük (başkanı) destekçisi (ne kadar iyi bir insan değilmi!) "Insan nüfusu sayı olarak çok fazla buna bi çare bulmak lazim, aşı geliştirmemiz lazım aşı olmayanlar sosyal hayattan dışlanmalı" diye açıklamalar yaptı. Ben bunların arkasında kesinlikle art niyet olduğunu düşünüyorum, siz de kuşkulanın bence. Ayrıca beyefendi oluşacak yeni dünya düzenini eski parametrelerle açıklamaya çalışmakta. Yeni dünya düzeninde çok daha geçerli olacak parametreler GIDA ve ORDU gücü. Araba üretme kapasiteniz olabilir yanlız arabayı yiyemezsiniz, dünya da ilk defa okullar kapandı seyahat ciddi kısıtlandı, bütün sektörlerde üretim durdu yada ciddi azaldı, ordular teyakkuzda. Bi takım vatandaşlar durmadan Avrupa işte şu kadar para dağıtacak, ABD şu kadar para dağıtacak diyip durmakta. Arkadaşlar bu helikopter parası dağıtılsa bile (ki dağıtılacak bence) insanlar üretim olmazsa bu parayla ne alabilecekler? Araba yada ev almayacaklar, olusan enflasyondan dolayi gıda'ya anca yetecek para. Gıda'da inanılmaz bir enflasyon yaşanacak hatta ülkeler gıda çadırları (bi ara bizdeki gibi) kurmak zorunda kalacak, gıda dağıtımı yapılacak. Avrupa yarı komünist/totaliter devletlere dönüşecek diye boşuna demiyorum. Burdan çıkacak yeni düzenin önceki sistemle hiç bir alakası olmayacak. Bizim millet olarak gerçekten kenetlenmeye ihtiyacımız var. Arkadaşlar öyle yada böyle bu iş bizi kısa vade de zarara uğratacak fakat örn. sokağa çıkma yasağı uygulamak demek kıtlığa davetiye çıkarmak demek. En büyük risk grubu olan 65 ve üzeri yaşta vatandaş zaten çıkmazsa bize geriye sabırla tedbirleri uygulamak kalıyor. Korona mücadelesinde kısa vade de insanların aç kalmaması bütün ülkelerin derdi ve önceliği olacak. Kuzey Italya da mağaza yağmalamaları başladı bile örn. Bu problem Türkiye de nisbeten çok daha az yaşanır diye düşünuyorum. Ekonomi herkes için ikinci plan da olacak, bu darboğaz aşılınca zaten yeni tablo da dünyanin bütün ekonomik dengeleri degişmiş olacak. Çıkan sonuç son dönem ordu hareketliliklerine, (korona öncesi!)CEO istifalarına ve devletlerin almak zorunda bırakıldıkları önlemlere bakılacak olursa küresel sermaye ve Çin devletine ciddi tazminat, bu işlere girişen şirketleri kamulaştırma (hisseler çakılıp satın alma) yada bi ABD-Çin sıcak savaş'ı olasılıklar arasında diye düşünüyorum. Turbun büyüğu heybede ise eğer küreselciler adına onu bilemem. Türkiye Cumhuriyeti yeni dönem de en güçlü devletlerden biri olacaktır, bundan hiç şüpheniz olmasın.

Tebernüş Kireçci tarafından yanıtlandı.
31 Mart 2020 | 21:10 Ercan Altan Sarar 4125 Kişi okudu

Muteahhit zarar gösterirse.

Soru

30.05.2017 tarihli kat karsılıği %50 %50 4'er adet daire karşılıgı anlaşma yaptık. ruhsat 20.09.2018 tarihinde alindi baslandi..sure 12 ay...31.03.2020 bu tarih itibariyle inşaat %90 bitme asamasina yeni geldi ve simdi müteahhit bize ben burdan zarar ettigini söyleyip bizden bir daire daha talep ediyor. Sormak istedigim böyle bir sey istemesi ve kabul edip etmememiz bizim insiyatifimizemi bagli yada muteahhitin yasal yola basvurup böyle bir hak iddaa edebilirmi... tesekkur ediyorum SAYGILAR..

Tebernüş Kireçci tarafından yanıtlandı.
31 Mart 2020 | 20:53 Ahmet civelek 1193 Kişi okudu

okuyucularınızın tezine antitez

Soru

Gelecekte gerçeklere dayalı bir şekilde sağlık ve ekonomik önlemlerini alan, geleceğin alacağı şekli sezip uzun soluklu plan yapanlar hayatta kalacak. Ötekiler acı çekecek. Ben Nostradamus da değilim, tahminlerimin çoğu yanlış çıkar, ama sürekli doğru tahmin yapanı da görmedim. Naçizane şu ana kadar sezdiklerimi sizinle paylaşmak isterim. İlkin, bu salgın yazın bitecek, ya da ilaç veya aşı bulunacak diye hayallere kapılmayalım. Rusya?nın keşfettiğini iddia ettiği ilaç, ABD?nin Vietnam?da kullandığı bir sıtma ilacı. Bu açıklamaların çoğu milli propaganda. Dünya Sağlık Örgütü?nün websitesinden başka hiç bir kaynağa güvenmem, girin gerçekleri okuyun. Halen Afrika ve Latin Amerika?nın büyük bölümü yazı yaşıyor. Hava sıcak ve nemli veya kuru, ama Covid-19 iklim tanımıyor. Latin Amerika?da vaka sayısı 14 bini aşarken, uzmanlara göre bunun en az 10 katı da halkın arasında dolaşıyor. Afrika?da virüs hızla yayılırken zaten kırılgan olan sağlık sistemi ve kamu düzenini tehdit ediyor. Bir ila 3 yıl aralıklara devam edecek, bir sönüp bir parlayacak bir pandeminin ortasındayız. Covid-19?un en önemli özelliklerinden biri hastaların çoğunluğunda hiç bir semptom göstermemesi, bu yüzden Almanya ve Güney Kore gibi ülkeler hemen her vatandaşı teste tabi tutmaya doğru gidiyor. Çünkü kendisi dahi hasta olduğunu bilmeyen bir taşıyıcı, düzinelerle masumu yoğun bakımlık edebilir. Karantinalar ve sokağa çıkma yasakları ile ABD ve AB?de salgının önünün alındığını farzedelim. Mesele o ülkeler değil ki? Hindistan hala 1.100 vaka rapor etmiş. 1.6 milyar nüfuslu, feci fakir, iç içe yaşayan bir ülke. İnandınız mı? Rusya?da Covid-19 hastalarının çoğu ?ağır zaturreden öldü? raporu verilerek salgının yaygınlığı gizleniyor. İran, Irak?a bulaştırdı, şimdi de Suriye?ye sıçradı. Japonya?da vakalar yine artmaya başladı. Çin?de de yakında ikinci dalga baş gösterecek. İyi senaryoda bir yıl içinde filan aşı bulunur, dünyaya dağıtılması da altı ay alır, yani hastalık bir çok yerde 1.5 yılda filan biter. Bu süre zarfında dünya ekonomisinin toparlanması da mucize olur. Çünkü, zaten zar-zor ayakta duran Gelişmekte Olan Ülkeler?in (GOÜ, Piyasalar = GOP) çok FX borçlu şirketleri yakında topu atacak. Arjantin, Güney Afrika Cumhuriyeti, Lübnan, Afrika?da adını dahi telaffuz edemediğim bir çok devlet de morataryum ilan edecek. Kredi notu indirimleri şimdiden başladı ve her gün çoğalarak sürecek. Türkiye gibi riskli kabul edilen ülkelere fon akışı iyice yavaşlayarak alınan parasal gevşeme tedbirlerini bertaraf edecek. lütfen artık hayal aleminden uyanın. ?Biz bize yeteriz?, ?Bu krizden güçlenerek çıkarız?, ?Milli dayanışma kampanyası? gibi atılımlar timsahlarla dolu bataklıkta yüzerken saç bakımı yaptırmaya benziyor. Acil olana odaklanalım, gerisini sonra düşünürüz. Acil olan da şu: Salgın artık tüm Türkiye?ye yayıldı kardeşim. Başkan Erdoğan söylüyor: 40 belde ve köy karantina altında. Artvin?den Çanakkale?ye kadar dağılıyor bu beldelerin coğrafi konumu. Ne diyor bu harita size? Virüs bir çok yerden gelmiş, kentlerde tur atıp, kırsal kesime kadar yayılmış. Daha da kötüsü var. Birleşmiş Milletler başta, tüm hayır ve sağlık kuruluşları uyarıyor: İdlib?te salgın an meselesi, 100 bin kişi ölebilir. O zaman ne yapacağız? Sınırda bekleyen bir milyon aç, hasta, korkudan titreyen zavallıyı kaderlerine mi terkedeceğiz? Hayır, insanlık müsade etmez. Türkiye?nin zaten kısıtlı olan sağlık ve mali imkanlarının bir kısmı da oraya tahsis edilecek. İran salgından kırılıyor, ben bu ülkenin her an çökmesinden endişeliyim. Doğal olarak gücü olan, sınırı aşıp Türkiye?ye giriyor. Özetle, çok sıkı uygulanan bir sokağa çıkma yasağı ve sınırlarda acımasız kontroller haricinde, bu salgının yayılması önlenemez. Eğer bir kaç ay daha ?böyle idare edersek?, sağlık personeli hastalıktan kırılmaya, ya da yorgunluktan bayılmaya, malzeme bitmeye, acil bakım üniteleri dolup taşmaya başlar. İdare edemeyiz. Acil sokağa çıkma yasağından başka çare yok! Ekonomi açısından bakalım, İstikrar Kalkanı güzel bir başlangıç, Hatta, işsiz kalanlara ucuz kredi de iyi bir fikir. KOBİ?lere verilen desteklere helal olsun. Ama yetmiyor. Size söylüyorum. Bu güne kadar belki 500 bin dükkan, mağaza, işletme kapandı. Bunların her biri dört kişi çalıştırsa, 2 milyon işsizimiz olacak. Yazın turist gelmez. Bir milyon daha eklenir işsizler ordusuna. Bunların nasıl doyurulacağına dair acil tedbir alınmalı. Kredi, geçici işsizlik ödeneği gibi yöntemler kesmez bu dev mağdurlar kitlesini. Banka hesabına nakit yardım yatırmaktan başka çare yok. Finansman derseniz, IMF kapısını çalana para dağıtıyor, gidin alın artık. Zaten gidip Fed?den swap imkanı istendi. Bizim dünya ölçeğinde yeterli paramız yok. bu gerçek kabul edilmedikçe daha da çok acı çekeceğiz. Sene başından bu yana TCMB kamu bankaları vasıtasıya $25 milyar satış yaptı, doları frenlemek için. O dövizlere çok ihtiyacımız olacak. Bırakın kur patlasın. Siz sağlık krizi ve ekonomik bunalımı sona erdirecek tedbirleri alın, TL hızla değer kazanacaktır. Türkiye?nin kalıcı bir devaluasyon yemesi için hiç bir neden yok. Çıktı açığı yüksek, petrolü artık bedava veriyorlar, kamu borç oranı düşük. Yani kur şoku enflasyona kolay atlayamaz artık. Tüccar talep olmayınca nasıl zam yapsın? Şirketler batar diyorsanız, evet, ama zaten battılar. Hepsini kredi dopingiyle ayakta tutuyorsunuz. Önümüzdeki bir belki bir buçuk yılda bu ülkeye sırf GOÜ kategorisinde olduğu için dışarıdan finansman girmez diye plan yapın.

Tebernüş Kireçci tarafından yanıtlandı.
31 Mart 2020 | 11:03 devrim özünsal 3223 Kişi okudu